top of page

MEGA AKTİF OKUMA
EĞİTİMCİ EĞİTİMİ

TÜRKİYE OKUDUĞUNU ANLAMA SIRALAMASINDA 40. SIRADA

Milli Eğitim Bakanlığı'nın en son yayınlanan 10 Nolu PISA Raporunda Dünya'da 15 yaşındaki çocukların okuduğunu anlama sıralamasında Türkiye'nin 40. olduğu belirtiliyor. Bu rapordaki veriler bize okuduğunu anlamanın hem ülkemizde hem de PISA'ya katılan diğer ülkelerde önemli bir sorun olduğunu gösteriyor.

 

Rapordaki veriler, sınava katılan ve temelde okuma güçlüğü olmayan pek çok öğrencinin etkili bir şekilde okumak ve anlamak için mücadele ettiğini söylüyor. Bu da öğretim stratejilerinin ve tekniklerin değişmesi gerektiği anlamına geliyor. Sorunu çözmek için probleme daha geniş bir perspektiften yani "Okumanın Bilimi" açısından bakmak gerekiyor.

OKUMANIN BİLİMİ NEDİR?

Okuma ve anlamanın bilimi bu konularla ilgili eğitim, psikoloji, nörobilim ve dil gelişimi alanlarındaki tüm önemli araştırma sonuçlarını kapsayan teorik bir modeldir. Daha fazlası için aşağıdaki kısa videoyu izleyin.

OKUMANIN BİLİMİ İLKOKUL ÇAĞINDA YAPILAN 2 ÖNEMLİ YANLIŞA DİKKAT ÇEKİYOR!

1

Birçok eğitimci ve yazılımcı ilkokul çağındaki öğrenciler için hazırladıkları aplikasyonlarla göz açısı egzersizleriyle hızlı okumayı öğreteceklerini sanıyorlar. Halbuki okumak ve okuduğunu anlamak % 10 gözle, % 90 beyinle ilgilidir. Çoğunun okumanın biliminden haberi yok. İlkokulda çocuklara göz açıları genişletme eğitimi değil, beyin temelli akıcı aktif okuma ve okuduğunu anlama eğitimi verilmelidir.

2

Okuma ve anlama sırasında 12 yaşa kadar beyin yoğun olarak başka bir yol kullanırken, 12 yaş ve sonrasında başka bir yol kullanıyor. İlkokul çağındaki çocuklara hızlı okuma eğitimi vermek onlara atlayarak ve anlamadan okumayı öğretmekle aynı şeydir. İlkokul çağında çocuklara hızlı okuma eğitimi değil, beynin 12 yaşa kadar kullandığı yola uygun akıcı okuma ve okuduğunu anlama eğitimi verilmelidir. Özellikle 7 - 11 yaş dönemleri (yoğun olarak 2 - 5. sınıflar) bu konuda kritik bir öneme sahiptir.

7 - 11 YAŞ ARASINDA BEYİN OKUMADA 1. YOLU KULLANIYOR

12 YAŞ VE ÜZERİ SEVİYEDE BEYİN OKUMADA 2. YOLU KULLANIYOR

Buraya kadar olan açıklamalardan okuma ve okuduğunu anlamadaki sorunlar ve yapılan yanlışlar açıkça ortaya koyulmuştur. Aslında herkes problemin ne olduğunu biliyor. Ancak bu problemin çözümü için ne yapılması gerektiğini bilmiyorlar. Büyük bir çoğunluk ve çoğu okul, okumak ve okuduğunu anlamakla ilgili bu problemleri çözmek için nereden başlayacağını bilmiyor.

Artık bu gidişata bir dur dememiz ve okumanın bilimine uygun beyin temelli akıcı okuma ve okuduğunu anlama eğitimi hakkında konuşmamız gerekiyor...

Her zaman olduğu gibi Mega Hafıza, Melik Duyar ve MegaRob Yazılım Ekibi yenilikçi bir yaklaşımla, okumanın bilimine uygun olarak hazırladıkları yapay zekâ destekli "Mega Aktif Okuma" eğitimi ile hem eğitimcilere hem de ilkokul çağında çocuğu olan ailelere yeni bir yol açıyor.

ÖNCE OKUMA VE ANLAMANIN
BEYİNDE NASIL GERÇEKLEŞTİĞİNİ BİLMEK GEREKİYOR

Beyinde doğuştan işitme hücrelerimiz vardır, doğuştan konuşma hücrelerimiz vardır.. Doğuştan görme hücrelerimiz vardır. Ama doğuştan okuma ve okuduğunu anlama hücrelerimiz yoktur. Okuma ve anlama insanların çok daha sonraki yıllarda keşfettiği bir olaydır. Dünya genelinde okuma yazma öğretimi birçok ülkede resmi olarak, 19. yüzyılın ortalarından itibaren başlamıştır. Bu süreç, endüstrileşme ve okur-yazar oranının artırılması çabaları ile hızlanmıştır. Türkiye'de ise, modern anlamda okuma yazma eğitimi, 1920'ler ve 1930'larda kurulan Cumhuriyet dönemi okulları ile yaygınlaştırılmıştır. Son yıllarda ise okuma ve anlama sürecinin bilimsel olarak keşfedilmesi üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır.

 

Okuma beyinde birçok bölge arasında özel bir eğitimle ağlar ve bağlar kurulmasıyla gerçekleşmektedir. Okuma ve anlamanın beyindeki birçok karşılığı ise son yıllarda keşfedilmiştir. Beyinde okumanın ve anlamanın nasıl olduğunu keşfetmek için aşağıdaki videoyu izleyiniz.

OKUMA, ANLAMA VE YAZMANIN 5 +1 TEMEL BİLEŞENİ

Son yıllarda yapılan araştırmalar, okuma ve anlamanın beş temel bileşeninin olduğunu ortaya koymuştur. Bu bileşenler; fonolojik farkındalık, fonetik, akıcılık, kelime dağarcığı ve anlamadır. Bu, araştırmaların büyük ölçüde desteklediği bir bilgidir.

Araştırmacı Profesör Mark Seidenberg'ün 2017'de yayınlanan "Language At The Speed Of Sight (Görme Hızında Dil)" başlıklı kitabında, anlayarak okumanın ve yazmanın bileşenini kapsayan okuma üçgenini "Okumanın Kutsal Üçgeni" olarak tanımlanmaktadır.

 

Bu, okumanın nörobiliminde bahsettiğimiz nöral süreçten farklı bir şey değildir. Okumanın kutsal üçgeninin kenarlarının her biri arasındaki bağlantı noktaları, okuma, anlama ve yazmanın beş temel bileşenini oluşturmaktadır. Bir de "Düşündüğünü Yazma" becerisi vardır. Bu, derin anlamayı içeren daha üst seviyede olan bir bilişsel beceridir. Mega Aktif Okuma eğitim modeli "Düşündüğünü Yazma" öğretimini de kapsamaktadır. Bundan dolayı temel bileşenlerin sayısı 6 olmaktadır. Okuma, okuduğunu anlama ve düşündüğünü yazma eğitimi için bu altı temel bileşeninin öncelikle göz önünde bulundurulması ve geliştirilmesi gerekmektedir.

6-TEMEL-BECERI.jpg

"5 + 1" TEMEL BİLEŞEN 25 ALT BECERİDEN OLUŞUYOR

Araştırmalar okuma, anlama ve düşündüğünü yazmanın 6 temel bileşenlerinin de kendi içinde toplamda 25 alt beceriden oluştuğunu bildirmektedir. Dolayısıyla okumanın bilimine uygun bir eğitimin önce öğrencinin bu 25 becerinin hangilerinde zayıf, hangilerinde orta ve hangilerinde güçlü olduğunu ölçerek hedef odaklı olarak uygulanması gerekmektedir. Bu 25 alt beceri şunlardır: 

6 TEMEL- 25-ALT-BECERI.jpg

OKUMADA NİHAİ AMAÇ OKUDUĞUNU ANLAMAKTIR

Okumada ana hedef, öğrencinin akıcılık seviyesinde okuduğunu anlamasıdır. Anlama için ayrıca 5N-1K bilgisini yakalamak, sıralama yapmak, detayları algılamak, bilgi ve gerçekleri hatırlamak, fikirleri bulmak, sınıflama yapmak, karşılaştırmak, bilginin analizini yapmak, yorumlamak, ayırt etmek, sorunu tanımlamak, mantık yürütmek, sebep-sonuç ilişkisi kurmak, çıkarımlar yapmak, söylenmeyeni anlamak, tahmin yapmak ve büyük resmi görmek gibi bilişsel becerilerin geliştirilmesi de sistematik olarak hedeflenmelidir.

Okumada nihai amaç, okuduğunu anlamaktır. Anlamayı ölçmek anlamayı öğretmek değildir. Çoğu öğretmen anlamayı ölçmeyi anlamayı öğretmek sanmaktadır.

ANLAMAYI ÖLÇMEK ANLAMAYI ÖĞRETMEK DEĞİLDİR

Mega Aktif Okuma Öğretiminin Sistematik Olarak Anlamayı Geliştirdiği Alanlar

● 5N + 1K Bilgisi
● Sıralama / Mantık Kurgusu
● Ana Düşünce ve Konu Ayrımını Yapmak
● Sebep – Sonuç İlişkisi Kurmak
● Çıkarımlar Yapmak
● Büyük Resmi Kavramak
● Kanıta Dayalı Cevap Vermek

Bu alanların tamamı geliştirildiğinde ve bu alanların beyindeki ilgili bölgeleri arasında ağlar kurulması sağlandığında derin anlama seviyesine ulaşılmaktadır. Yukarıda sayılan alanların herhangi birinde eksikliklerin olması toplamda anlama seviyesini etkilemektedir. İşte bu sebepten dolayı LGS ve TYT gibi sınavlardaki paragraf sorularında aynı dili konuşan iki çocuktan biri okuduğu paragrafı kolayca çözümlerken diğeri derin manada anlayamamaktadır. Kritik olan şey şudur: derin anlamanın beyindeki temellerinin ilkokulda atılması gerekmektedir. Derin anlamayı sağlayan beyindeki ağlar ise kendiliğinden oluşmamaktadır.

MEGA AKTİF OKUMA HEDEF ODAKLI MODÜLER BİR EĞİTİMDİR

Mega Aktif Okuma eğitim modelinin özgünlüğü modüler yapıda olmasından kaynaklanmaktadır. Sorun şu ki, her çocuğun okuma, anlama ve düşündüğünü yazmayı oluşturan temel bileşenlerindeki ve bunların alt becerilerdeki seviyeleri birbirinden farklıdır. Örneğin okuması çok iyi gibi görünen bir öğrencinin bile temel okuma becerilerinde eksiklikler olabilmektedir. Mega Aktif Okuma hedef odaklı bir eğitimdir. Hiçbir beceriyi ve alt beceriyi zaten biliyorlardır diye geçmemektedir. Başlangıçta öğrencinin okuma ve anlamayla ilgili hangi temel ve buna bağlı alt becerilerinde eksiklikleri olduğu tespit edilmekte ve hedef bu eksiklikleri de gidermek üzerine kurulmaktadır.

Hangi becerilerde iyi, hangi becerilerde orta ve hangi becerilerde zayıf olduğunu tespit ettiğiniz bir öğrenci için eğitim programı yapmak eğitimciler için çok zordur. Çünkü bu her öğrenciye göre farklı bir program yapmayı gerektirir. Mega Aktif Okuma öğretiminde ise işler çok kolaydır. Çünkü öğretim programı modüler yapıda hazırlanmıştır. Öğrencilerin modüllerde tespit edilen öğrenme eksikliklerini gidermeleri yapay zekadan da yararlanılarak sağlanmaktadır. Her bir modül kendini oluşturan alt bölümlerden oluşmaktadır. Modüler yapının görsel modeli aşağıda resim olarak verilmiştir.

MEGA-AKTIF-OKUMA-MODULER-SISTEM.jpg

Örneğin fonolojik farkındalık temel becerisinin bir veya birkaç alt becerisinde eksikliği olan bir öğrencinin akıcılık ve anlama gibi temel becerileri geliştirilirken, fonolojik farkındalıkla ilgili eksikliğini gidermek için ilgili modüldeki çalışmaların da yaptırılması gerekmektedir. Yapı bir jenga kulesi gibi kurulmaktadır. Alt becerilerdeki bir eksiklik ileride tüm yapının çökmesine sebep olabilmektedir.

OKUMA-VE-ANLAMADA-JENGA-KULESI.jpg

ÖĞRENCİLERİN OKUMA VE ANLAMANIN
TEMEL BECERİLERİNDEKİ EKSİKLİKLERİ
NASIL TESPİT EDİLİYOR?

Mega Aktif Okuma eğitim modeli SİSTEMATİK bir şekilde temelde herhangi bir eksiklik var mı diye bir kontrol mekanizması kurmuştur. Özellikle fonolojik farkındalık ve fonetik beceri eğitimleri, eksiklik varsa diye sisteme modüler bir yapıda kurulmuştur. Eksikliğin olmamasına veya eksiklik derecesine göre, bu temel beceriler eğitime hiç, az veya yoğun şekilde dahil edilebilmektedir.

 

Peki öğrencinin okuma ve anlamanın altı bileşeninden hangilerinde ve ne seviyede eksiklik olduğunu nasıl tespit edeceksiniz?

 

Bunun için Mega Aktif Okuma eğitim modelinde her öğrenci başlangıçta iki kademeli değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.

BİRİNCİ KADEME / ÖN DEĞERLENDİRME

Birinci kademe “Ön Değerlendirme”dir. Bu değerlendirme, öğrencinin eğitime kabul edilip edilmeyeceğine, eğitime kabul edilecekse seviyesinin bire bir eğitime mi, grup eğitimine mi uygun olduğuna karar verme aşamasıdır. Değerlendirmeye 2. Sınıftan 5. Sınıfa kadar olan her öğrenci katılabilmektedir.

MEGA-AKTIF-OKUMA-ON-DEGERLENDIRME.jpg

Bu değerlendirme online veya yüz yüze bir yazılımla yapılmaktadır. Öğrencinin dakikada okuduğu doğru kelime sayısına, okuma prozodisine ve okuduklarını anlama seviyesine bakılmaktadır. Bu ön değerlendirmeden sonra aileye eğitimle ilgili detaylı bilgi verilerek, öğrencinin bire bir eğitime mi, yoksa grup eğitimine mi kabul edileceği bildirilmektedir. Eğitimciler bu etabı "Okuma ve Anlamanın Röntgeni" olarak adlandırmaktadır.

İKİNCİ KADEME / EĞİTİMDE "BAŞLANGIÇ DEĞERLENDİRME"

IKINCI KADEME DEGERLENDIRMA-REHBER-SM.jpg

Eğitime kesin kaydı yapılan öğrencinin ikinci etap detaylı değerlendirilmesi yapılmaktadır. Bu çok ciddi ve detaylı bir değerlendirmedir. Eğitimciler bu etabı "Okuma ve Anlamanın MR'ı" olarak adlandırmaktadır. İkinci etap değerlendirme ön değerlendirmeden daha fazla zaman almaktadır. Bu değerlendirme de online veya yüz yüze bir başka yazılımla yapılmaktadır.

MEGA-AKTIF-OKUMA-BASLANGIC-DEGERLENDIRME-2.jpg

Başlangıç Değerlendirme" ile, öğrencinin, okuma, anlama ve yazmanın tüm bileşenleriyle ilgili seviyesi detaylı olarak tespit edilmektedir. Bu bilgi, öncelikle seviyeleri aynı homojen gruplar oluşturmak ve modüler eğitim programını grubun durumuna göre düzenlemek için kullanılmaktadır. Bu bilgi ayrıca gelişim izleme için de bir başlangıç ve mihenk taşıdır.

GELİŞİM İZLEME

"Başlangıç Değerlendirme" aynı zamanda gelişim izleme için de kullanılmaktadır. İkinci etap değerlendirme gelişim izleme amaçlı olarak üç bölümden oluşmaktadır. Bunların birincisi olan “Başlangıç Değerlendirme” kayıt sonrası öğretime başlamadan önce yapılan değerlendirmedir. İkincisi olan “Ara Değerlendirme” öğretimin tam ortasında, üçüncüsü olan “Final Değerlendirme” de öğretimin sonunda yapılmaktadır.

UC-BOLUM-GELISIM-IZLEME-REHBER-SM.jpg

EĞİTİM HİBRİT BİR YAPIDA
YAPAY ZEKA DESTEKLİ OLARAK UYGULANIYOR

Program hem yüz yüze hem de canlı online olarak yapılabilecek bir yapıdadır. Programın diğer bir önemli özelliği de çevrim içi ve çevrim dışı aktivitelerle harmanlanmış hibrit bir yapıda olmasıdır. Yüz yüze de olsa canlı online da olsa, öğrencinin ders kitabının yanında bir de tabletinin veya bilgisayarının olması gerekmektedir. Ders sırasında öğrencinin her faaliyeti anında değerlendirilerek öğrencinin gelişmesiyle ilgili ciddi bir veri takibi yapılmaktadır.

MEGA-AKTIF-OKUMA-HIBRIT-YAPI-SM.jpg

Grup çalışmasında her çocuk kendi şifresiyle sisteme bağlı olduğu için, her biri diğerinin cevabını duymadan ve onlardan etkilenmeden cevabını vermekte ve sürekli olarak sistem bu verileri değerlendirerek eğitimciye geri bildirim vermektedir. Cevapların tartışılması cevaplar alındıktan sonra yapılmaktadır.

Böyle bir imkânı hibrit olmayan bir grup ortamında sesli olarak aldığınız cevaplarla elde edemezsiniz. Herkesin birbirinin cevabını duyduğu bir grup çalışmasında öğrenciler kendi cevaplarını mı verdi yoksa bir önceki arkadaşının söylediğini tekrar mı etti bilemezsiniz. Cevapları tek tek yazılı olarak alsanız da bunları bir veri olarak hafızanızda tutamazsınız. Her bir öğrencinin özellikle hangi tür (5N-1K, direkt hatırlama, çıkarım yapma, sebep sonuç ilişkisi vb.) sorularda problem yaşadığını bilemezsiniz.

Özet olarak sistem her öğrencinin durumuyla ve gelişmesiyle ilgili sürekli veri tutmaktadır. Mega Aktif Okuma Eğitim Modelinde, eksikliklerin sistematik tespitine uygun olarak, geri bildirime dayalı SİSTEMATİK bir eğitim programı uygulanmaktadır.

MEGA AKTİF OKUMA EĞİTİMİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

● YAPAY ZEKA DESTEKLİ
● OKUMANIN BİLİMİNE UYGUN
● HEDEF ODAKLI
● MODÜLER YAPISIYLA ÖZGÜN
● SİSTEMATİK UYGULAMALI

● HİBRİT YAPIDA
● OKUDUĞUNU ANLAMA İÇİN BEYNİN İLGİLİ MERKEZLERİ ARASINDA KALICI AĞLAR KURAN SİSTEM

Mega Aktif Okuma eğitim modeli, açık doğası nedeniyle diğer öğretim yaklaşımlarından farklıdır. Okumanın bilimine uygun olarak sistematik bir yapıyla akıcı okuma, okuduğunu anlama ve yazma için tüm becerilerin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Her ders, becerilerin pekiştirilmesini desteklemek ve akıcılığı oluşturmak amacıyla öğrencileri kelime seviyesinden cümle seviyesine, paragraf seviyesine ve ötesine taşımaktadır.

UNUTMAYIN!
BAŞARININ TEMELİ İLKOKULDA ATILMAKTADIR

İlkokul çocuğun geleceğini şekillendirmek için en kritik zamandır. Geleceğin temelinin ilkokulda, beyinde gelişimsel nöroplastisitenin en esnek olduğu dönemde atılması gerekir. Tüm zamanların en iyi öğrencisini yetiştirmek istiyorsanız çocuklara ilkokuldayken akıcı okumayı, okuduğunu anlamayı ve düşündüğünü yazmayı öğretmelisiniz. 

Telefon:
+90-312-4173330
Merkez: 
Kavaklıdere Mh. Esat Cad. No:37/B Küçükesat - Ankara​

© 2025 MEGA HAFIZA

bottom of page